"Belki de insan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu."
George Orwell
güzel ve ilginç bir arşivi olan bu blogda kullanışlı ve çok yeni bilgiler öğrenmek için blogumuza üye olmanızı tavsiye ederiz..
blogumuzda aramak istediğiniz herşey;
12 Nisan 2012 Perşembe
6 Nisan 2012 Cuma
# Friedrich Nietzsche # Öyle bir hayat yaşıyorum ki,
Cenneti de gördüm cehennemi de
Öyle bir aşk yaşadım ki
Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de.
... Bazılar seyrederken hayatı en önden,
Kendime bir sahne buldum oynadım.
Öyle bir rol vermişler ki,
Okudum okudum anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde,
Hem kızdım hem güldüm halime,
Sonra dedimki 'söz ver kendine' Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin,
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin,
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.
Öyle bir hayat yaşadım ki,
Son yolculukları erken tanıdım
Öyle çok değerliymişki zaman,
Hep acele etmem bundan, anladım...
Cenneti de gördüm cehennemi de
Öyle bir aşk yaşadım ki
Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de.
... Bazılar seyrederken hayatı en önden,
Kendime bir sahne buldum oynadım.
Öyle bir rol vermişler ki,
Okudum okudum anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde,
Hem kızdım hem güldüm halime,
Sonra dedimki 'söz ver kendine' Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin,
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin,
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.
Öyle bir hayat yaşadım ki,
Son yolculukları erken tanıdım
Öyle çok değerliymişki zaman,
Hep acele etmem bundan, anladım...
20 Şubat 2012 Pazartesi
9 Şubat 2012 Perşembe
ahşap boamalarımın devamı :)
22 Ocak 2012 Pazar
mutluluk
Uyandırılma tedirginliği olmadan huzur içinde uykuya dalmaktır.
Yazın en sarı sıcağında serin bir denizdedir, bir ağaç gölgesindedir.
Çıplak ayakla koşulan ıslak çimendedir.
Sıcak bir günün sonunda esmeye başlayan serin bir yeldedir.
İnce belli bir çayda içilen tek şekerli demli çayın tadındadır.
Anlatılan bir fıkranın ardından atılan kahkahadadır.
İzlenen bir filmin sonunda dökülen gözyaşındadır.
Günün ilk aydınlığında, gecenin son karanlıklarındadır.
Annenin okşayışında, babanın başında, çocuğun gülüşünde, sevgilinin dokunuşundadır.
Düşünüldüğünde gülümseten çocukluğa dair bir anıdadır.
Mutluluk kendiniz olduğunuzu fark ettiğiniz andadır.
Mutluluk bir amaç uğruna yaşamınızı adamaktadır
Yazın en sarı sıcağında serin bir denizdedir, bir ağaç gölgesindedir.
Çıplak ayakla koşulan ıslak çimendedir.
Sıcak bir günün sonunda esmeye başlayan serin bir yeldedir.
İnce belli bir çayda içilen tek şekerli demli çayın tadındadır.
Anlatılan bir fıkranın ardından atılan kahkahadadır.
İzlenen bir filmin sonunda dökülen gözyaşındadır.
Günün ilk aydınlığında, gecenin son karanlıklarındadır.
Annenin okşayışında, babanın başında, çocuğun gülüşünde, sevgilinin dokunuşundadır.
Düşünüldüğünde gülümseten çocukluğa dair bir anıdadır.
Mutluluk kendiniz olduğunuzu fark ettiğiniz andadır.
Mutluluk bir amaç uğruna yaşamınızı adamaktadır
Elimde, sükutun nabzını dinle,
Dinle de gönlümü alıver gitsin!
Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle,
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!
Yürü, gölgen seni uğurlamakta,
Küçülüp küçülüp kaybol ırakta
Yolu tam dönerken arkana bak da,
Köşede bir lahza kalıver gitsin!
Ümidim yılların seline düştü,
Saçının en titrek teline düştü,
Kuru yaprak gibi eline düştü,
İstersen rüzgara salıver gitsin!
(1923)
Necip Fazıl Kısakürek
Dinle de gönlümü alıver gitsin!
Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle,
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!
Yürü, gölgen seni uğurlamakta,
Küçülüp küçülüp kaybol ırakta
Yolu tam dönerken arkana bak da,
Köşede bir lahza kalıver gitsin!
Ümidim yılların seline düştü,
Saçının en titrek teline düştü,
Kuru yaprak gibi eline düştü,
İstersen rüzgara salıver gitsin!
(1923)
Necip Fazıl Kısakürek
Bir işten boş kaldın mı hemen diğer işe giriş.” (Kur’an: İnşirah, 7-8)
Derdin kendindendir bilmiyorsun, derman yine sendedir görmüyorsun, koskoca alem ...içinde yerleştirilmiş, sen kendini hala küçük bir şey mi zannediyorsun...(Hz. Ali)
'' Kadın; Bilene "Nefes", Bilmeyene "Nefs"tir.."Şems-i Tebrizi_
Derdin kendindendir bilmiyorsun, derman yine sendedir görmüyorsun, koskoca alem ...içinde yerleştirilmiş, sen kendini hala küçük bir şey mi zannediyorsun...(Hz. Ali)
'' Kadın; Bilene "Nefes", Bilmeyene "Nefs"tir.."Şems-i Tebrizi_
Düşündüğünüz,
Söylemek istediğiniz,
Söylediğinizi sandığınız,
Söylediğiniz,
Karşınızdakinin duymak istediği,
Duyduğu,
Anlamak istediği,
Anladığını sandığı,
Anladığı,
Arasında farklar vardır.
Dolayısıyla insanların birbirini yanlış anlaması için
-en az 9 ihtimal var..."
'' Sylviane Herpin '
Söylemek istediğiniz,
Söylediğinizi sandığınız,
Söylediğiniz,
Karşınızdakinin duymak istediği,
Duyduğu,
Anlamak istediği,
Anladığını sandığı,
Anladığı,
Arasında farklar vardır.
Dolayısıyla insanların birbirini yanlış anlaması için
-en az 9 ihtimal var..."
'' Sylviane Herpin '
Bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar.
Dr. David J. Schwartz
Dr. David J. Schwartz
Hiç gereği yokken hayatına giren insanlar..
Hiç gereği yokken karşına çıkarlar..
Hiç gereği yokken gününü, haftanı, ayını, belki de yıllarını alırlar..
Hiç gereği yokken gece-gündüz aklından geçen her düşünceye bulaşırlar..
Hiç gereği yokken seni istemediğin kadar mutlu ederler..
Sonra hiç gereği yokken; hayatından çıkıp giderler..
Şemsi tebrizi
Hiç gereği yokken karşına çıkarlar..
Hiç gereği yokken gününü, haftanı, ayını, belki de yıllarını alırlar..
Hiç gereği yokken gece-gündüz aklından geçen her düşünceye bulaşırlar..
Hiç gereği yokken seni istemediğin kadar mutlu ederler..
Sonra hiç gereği yokken; hayatından çıkıp giderler..
Şemsi tebrizi
Gölgesinde otur amma,
Yaprak senden incinmesin.
Temizlen de gir mezara,
Toprak senden incinmesin…
Yollar uzun, yollar ince
Yol kısalır aşk gelince
Yat kurban ol İsmail’ce
Bıçak senden incinmesin…
Burdayım de ararlarsa,
Doğru söyle sorarlarsa.
Tabutuna sararlarsa,
Bayrak senden incinmesin…
İl göçsün göçtüğün vakit,
Yol yansın geçtiğin vakit,
Suyundan içtiğin vakit,
Irmak senden incinmesin…
Toz konmasın sakın sana,
Hakkı geçer halkın sana,
Gücenmesin yakın sana,
Uzak senden incinmesin…
Yaprak senden incinmesin.
Temizlen de gir mezara,
Toprak senden incinmesin…
Yollar uzun, yollar ince
Yol kısalır aşk gelince
Yat kurban ol İsmail’ce
Bıçak senden incinmesin…
Burdayım de ararlarsa,
Doğru söyle sorarlarsa.
Tabutuna sararlarsa,
Bayrak senden incinmesin…
İl göçsün göçtüğün vakit,
Yol yansın geçtiğin vakit,
Suyundan içtiğin vakit,
Irmak senden incinmesin…
Toz konmasın sakın sana,
Hakkı geçer halkın sana,
Gücenmesin yakın sana,
Uzak senden incinmesin…
Gülmek; "SAF"
denme riskini göze almaktır.
Ağlamak ise; "DUYGUSAL" görünme riskini...
Birine yakınlaşmak; "KENDİNİ KAPTIRMA" riskini,
Duygularını açmak; "KENDİNİ ORTAYA KOYMA" riskini,
Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise;
"ONLARI BAŞKASINA KAPTIRMA" riskini göze almaktır.
Sevmek; "KARŞILIK GÖREMEME" riskini...
Yaşamak ise...; "ÖLME" riskini göze almaktır.
Umutlanmak; "HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMA" riskini
Çabalamak ise; "BAŞARISIZ OLMA" riskini göze almaktır...
Ama riskler yaşanmalıdır,
çünkü; hayatımızın en büyük riski hiç risk almamaktır.
Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden konunabilir
ama büyüyemez, sevemez, değişemez, hissedemez, öğrenemez.
Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken,
bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder.
Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür.
Leo F.Buscaglia
denme riskini göze almaktır.
Ağlamak ise; "DUYGUSAL" görünme riskini...
Birine yakınlaşmak; "KENDİNİ KAPTIRMA" riskini,
Duygularını açmak; "KENDİNİ ORTAYA KOYMA" riskini,
Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise;
"ONLARI BAŞKASINA KAPTIRMA" riskini göze almaktır.
Sevmek; "KARŞILIK GÖREMEME" riskini...
Yaşamak ise...; "ÖLME" riskini göze almaktır.
Umutlanmak; "HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMA" riskini
Çabalamak ise; "BAŞARISIZ OLMA" riskini göze almaktır...
Ama riskler yaşanmalıdır,
çünkü; hayatımızın en büyük riski hiç risk almamaktır.
Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden konunabilir
ama büyüyemez, sevemez, değişemez, hissedemez, öğrenemez.
Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken,
bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder.
Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür.
Leo F.Buscaglia
Efendimizin birkaç guzel sunnetleri: 1. Misvak kullanirdi 2. Tirnaklarini karisik keserdi 3. Pazartesi ve persembe gunleri oruc tutardi 4. Sofradan doymadan kalkardi 5. Evine selam vererek girer cikarkende selam verirdi 6. Suyu oturarak üc yudumda icer ve bardagin icinesolumazdi 7. Beyaz ve yesili cok severdi 8. Ölmüs kisileri hayirla yad ederdi 9. Gözlerine surme cekerdi 10. Darginlari baristirirdi 11. Davete icabet ederdi 12. Hediye kabul eder ve gelen hediyeye ayniyla veya daha guzeliyle karsilik verirdi 13. Bir evin kapisini en fazla uc kez calardi 14. Kabirleri ziyaret ederdi 15. Yuzu koyun yatmazdi
dekupaj parfum resımlerını kestım kabartmak ıcın bıraz un goz kararı su yağ katıp hamur açtım onları dekupajlara göre kesip yapıştırdım :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)